MENU
  • ARDA GÜLER
  • KEREM AKTÜRKOĞLU
  • BURSASPOR
  • TÜRK TELEKOM BASKETBOL
  • ANKARA
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • SPORANKİ
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
SPORANKİ
SPORANKİ
SPORANKİ
  • ANKARAGÜCÜ
  • GENÇLERBİRLİĞİ
  • KEÇİÖRENGÜCÜ
  • MİLLİ TAKIM
  • ANKARA FUTBOLU
  • ANKARA SPORU
  • DİĞER SPOR
Kapat

Unutulmayacak galibiyetlerden biri

Ana SayfaYazarlarBarışcan İĞREK
19 Ekim, 2025, Pazar 16:25
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Unutulmayacak galibiyetlerden biri
Sezon başından bu yana taraftarlarının arzu ettiği futbolu bir türlü sergileyemeyen Gençlerbirliği, Trendyol Süper Lig’in 9.haftasında Tüpraş Stadyumu’nda Beşiktaş’a konuk oldu.
Normal şartlar altında, Milli maçlar nedeniyle lige verilen iki haftalık aranın Gençlerbirliği takımına ilaç gibi gelmesi bekleniyordu. Futbolcular, fiziksel olarak lige biraz daha hazır hale gelecekti. Beklentilerin altında kalan oyunculara Gençlerbirliği formasının ağırlığı hatırlatılacaktı. Belki; Gökhan Akkan, Sekou Koita, Mbaye Niang gibi lige iyi başlayamayan oyunculara “mental” destek de sağlanabilirdi. 
Ancak Gençlerbirliği camiası, bir önceki başkan Osman Sungur’un istifası ve devamında gelişen tatsız olayların etkisiyle hiç beklemediği bir  “olağanüstü hal” havasının içerisine girdi. Osman Sungur’un, olağanüstü seçimli genel kurula gitme gereği bile duymadan görevini Mehmet Kaya’ya devretmesi Gençlerbirliği camiasında “darbe” olarak nitelendirildi. Haklı olarak çok büyük tepki gösterdiler. Osman başkanın bu hamlesinden sonra yönetim kurulunda yer alan bazı isimler görevlerinden istifa etti. Taraftar grupları peş peşe açıklamalar yayınladı. Camianın ileri gelenleri tepkilerini açık bir şekilde ortaya koydu. Gençlerbirliği kongre üyeleri, olağanüstü seçimli genel kurula gidilmesi için imza kampanyası başlattı. Beşiktaş maçından bir gün önce de Gençlerbirliği yönetimi, yeterli imzanın toplandığını ve olağanüstü seçimli genel kurula gitme kararı aldıklarını açıkladı.
Hal böyle iken hiç kimse, “Futbolcuların görevi futbol oynamak.” şeklinde nutuklar atmaya kalkmasın! Taraftar grupları bile büyük bir ayaklanma içerisine girmiş iken futbolculardan “robot” gibi tepkisiz kalmaları beklenemez. Motivasyonlarını kaybedip akıllarını yönetim kanadında meydana gelen büyük çatırdamaya yönlendirdiklerine adımın Barışcan  olduğu kadar eminim!
Doğal olarak Gençlerbirliği, 15 günlük Milli arayı arzu ettiği verimlilikte geçiremedi ve camiada patlak veren büyük krizin getirdiği motivasyon kaybı ile Beşiktaş karşısına çıktı.
Karşılaşmanın ilk yarısında, topun kontrolünü elinde bulundurmasına rağmen gol yollarında üretkenlikten çok uzak bir futbol sergiledi Beşiktaş. Siyah Beyazlıların ilk yarıda yaşadığı bu durgunlukta, El Bilal Toure’nin yokluğunda maça sol kanatta başlayan Vaclav Cerny’nin son derece etkisiz bir performans ortaya koymasının da çok büyük bir payı var. Hiçbir varlık gösteremedi. Ki ikinci yarının henüz başında, teknik direktör Sergen Yalçın kendisini oyundan çıkarmak zorunda kaldı.
Gençlerbirliği ise ilk yarının genelinde, savunmada iyi yerleşmeye gayret eden ve mücadeleden asla ödün vermeyen bir görüntü ortaya koydu. Nitekim, ilk yarıda Beşiktaş’a çok fazla pozisyon vermediler. Hücumda ise, karşılaşmanın başında birkaç cılız atak geliştirmeye çalıştılar ama bu ataklar “ciddi pozisyon” boyutuna ulaşamadı.
Karşılaşmanın ikinci yarısına golle başladı Beşiktaş. 47.dakikada Rafa Silva’nın ara pasında topla buluşan Cengiz Ünder, güzel bir plase vuruşla takımını 1-0 öne geçiren golü kaydetti. Atılan bu golde, Gençlerbirliği savunmasını hatalı bulduğumu söylemeliyim. Rafa Silva’nın ara pasını Cengiz Ünder ile o kadar rahat buluşturmamaları gerekiyordu. O topu çok rahat kesebilirlerdi.
47.dakika ile 79.dakika arasındaki dilimde, Beşiktaş’ın istediği şekilde ilerleyen bir maç izledik. Topun kontrolü tamamen Siyah Beyazlıların elindeydi. Yan pas, geri pas yaparak topun kontrolünü ellerine geçirdiler. En nefret ettiğim oyun şekli! Yan pas yapmak yerine rakip kaleye atak yaparak skoru 2-0’a getirmeyi deneseler, takımları adına daha faydalı bir iş yapmış olurlar!
79.dakikada oyunun şekli birdenbire değişti. 79.dakikada David Jurasek’in kendi kalesine attığı gol ve 81.dakikada Tongya’nın attığı gol ile 2-1’lik üstünlüğü sağladı Gençlerbirliği. David Jurasek’in attığı gol “şans golü” olarak nitelendirebileceğimiz bir gol. Tongya’nın attığı gol ise, sert ve düzgün bir şutla gelen güzel bir gol. Sonuç olarak, 2 dakikada bulduğu iki golle galibiyet için çok önemli bir adım attı Kırmızı Karalar.
90+5.dakikada, Gençlerbirliği kalecisi Erhan Erentürk’ün “maç kurtaran” kurtarışına gelecek olursak. Beşiktaş’ın sol açığı Jota’nın şutunu mükemmel bir refleks ile kurtararak takımına adeta galibiyeti getirdi. Sezon başından bu yana söylüyorum. Erhan Erentürk’ün, bu sezon yaptığı kurtarışları inceleyelim. Genç kalecinin yaptığı kurtarışları Süper Lig’de, “üç büyük” olarak adlandırılan takımların kalecileri yapsa, spor basını o kalecileri göklere çıkarırdı. Garibim Erhan Erentürk! inanılmaz kurtarışlara imza atıyor ama gazete sayfalarında tek bir sütun haber, spor kanallarında tek bir yorum yok! Söyleyeceklerim bu kadar! 
Karşılaşmada başka gol olmayınca Gençlerbirliği, deplasmanda Beşiktaş’ı 2-1 mağlup ederek haftanın en büyük sürprizine imza attı. Kırmızı Karalar, bu galibiyetle birlikte puanını da 8’e yükseltmiş oldu.
 Yazımın sonunda, Beşiktaş-Gençlerbirliği maçının ikinci yarısında, Beşiktaş 1-0’lık skor üstünlüğünü sağlamış iken, Gençlerbirliği’nin sezon başında büyük umutlarla transfer ettiği Henry Onyekuru’nun yayıncı kuruluş kameralarına yansıyan bir görüntüsüne dikkat çekmek istiyorum. Onyekuru, takımı 1-0 geride iken takım arkadaşları ile birlikte mağlubiyetin getirdiği moral bozukluğunu yaşaması gerekirken, Beşiktaş taraftarlarının yanına giderek kendisine hediye edilen çiçeği alıyor. Üstelik, çiçeği alırken de son derece mutlu ve şen şakrak bir yüz ifadesiyle görüntü veriyor. Böyle bir laubalilik ve vurdumduymazlık olabilir mi? O çiçeği, maçtan sonra alsan veya almasan ne kaybedeceksin? Kariyerin zarar mı görecek? Galatasaray formasını terlettiğin dönemde, Fenerbahçe ya da Beşiktaş ile oynanan bir derbi maçında, böylesine “ağır laubalilik” kokan tavırları sergileyebilir miydin? Sergileyemezdin! Çünkü, amiyane tabirle “biraz sıkardı!” Başkent Ankara’mızın asırlık iki spor kulübünden biri olan Gençlerbirliği, mevcut ekonomik sıkıntılarına rağmen şahane bir sözleşme verdi sana. O zaman,  sen de takım arkadaşlarının yaşadığı moral bozukluğuna karşı bu denli kayıtsız kalamazsın!

Yorum Yazın

Barışcan İĞREK

iletişime geç

Barışcan İĞREK

Bizi Takip Edin
Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
Köşe Yazarları
Barışcan İĞREK
Barışcan İĞREK Unutulmayacak galibiyetlerden biri
Burç Tuna
Burç Tuna LinkedIn’den Dünya Kupası’na: Lopes’in Hikâyesi – Göç, Aidiyet ve Umudun Ezgisi
Özdemir AYKANAT
Özdemir AYKANAT Ankaragücü ve rehabilitasyon
Fahrettin TÜRKCAN
Fahrettin TÜRKCAN Ne zaman tünelin sonunda bir ışık görsem, gördüğüm üzerime gelen trenin ışığı oluyor
Orhan SAL
Orhan SAL Çok zor bir maçtı, başarıyla geçildi
Onur AYDOĞAN
Onur AYDOĞAN Başlıyoruz...
Atila Kiper
Atila Kiper MKE Ankaragücü kadın voleybol takımı hedefe emin adımlarla ilerliyor...
Ertan GÜLER
Ertan GÜLER Hadi git dönme geri kapansın alt lig defteri.
SPORANKİ
SPORANKİGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

Sporanki 2010 | Yazılım: Onemsoft

Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle