Önce Başakşehir travması, sonra da Galatasaray şoku! 6 gün içinde 2 ağır yıkımı peş peşe yaşadık. Sizler belki her şeyi sahada görüp stattan çıkıyorsunuz. Ama bir de olayın stadyum içi var. Soyunma odalarının koridorlarından gelen coşkulu sesler insanı kahrediyor. Önce Başakşehir maçının ardından, sonra da Galatasaray maçının ardından rakiplerin bu coşkusunu soyunma odası koridorlarında gördük. Önce Başakşehir Ankara’da finalist oldu, sonra Galatasaray şampiyon.
Tabii 2 rakiple de arada kalite farkı net ve bariz bir şekilde belli oluyordu. Galatasaray kadro olarak şu an gerçekten ülke seviyesinin üzerinde. Ankaragücü gibi daha düşük kalitede bir kadroyla, böylesine bir rakiple mücadele etmek ve sonuca gitmek kolay değildi. Bunu biliyorduk. Ama bu kadar kolay teslim olmayı, bu kadar basit goller yemeyi asla insan kabul edemiyor.
Tolunay Kafkas, alışılanın aksine Gakatasaray’a üçlü değil, dörtlü defans organizasyonuyla çıktı. Ben geldiğinden bu yana Kafkas’a hiçbir maçta üçlü başladığı için eleştiri getirmedim. Çünkü sistemi buydu ve az çok tutmuştu. Takımda bu sisteme alışmıştı. Ancak nedendir bilemiyorum. Bu maça dörtlü başladı. Kitsiou’yu kulübeye çekerek Malcuit, Arda, Mujakiç, Hasan Ali dörtlsüyle başladı. Önlerine Diack ve Djokanoviç’i monte etti. Ancak burada üç stoperle yapamadığını, 2 stoperle yapmaya çalışınca takım daha ilk yarıda patladı. Tabii Okan Buruk saf değil. Ankaragücü’nün zaafını çok iyi incelemişti. 6 pasa doğru yapılan her orta yarı gol demekti. Aynen ilk 2 golde onu yaptılar. İkardi gibi bir starı; Arda-Mujakiç durduramadı. 2.golü de Gökhan Akkan çıkaramadı.
Milson’un golü taraftarı umutlandırmıştı. Ama benim içinde asla umut kırıntısı yoktu. Çünkü savunmanın bariz hatalar yapacağını ve ilerleyen bölümde de gol yeneceğini biliyordum. İlk yarının sonunda Zahid’in direkte patlayan topu ise gerçekten büyük talihsizlikti.
İkinci yarıya Tolunay hoca; Hanusek, Kitsiou ve Emre Kılınç üçlüsüyle, radikal bir değişimle başladı ve kendi sistemine döndü. Maçın ardından Kafkas yorgunluktan dem vurdu. Zahid ve Diack’ı bu nedenle mi oyundan çıkardı anlayamadım. Ama her ikisi de takımın iyilerindendi. Değişiklikler takıma sıfır katkı verirken, aksine takımı oyundan düşürdü. Takımın temposu düştü. Ki sonraki 2 değişiklikle iyice takım durdu. Maçın kopuşu Beridze’nin ceza sahası içinde eveleyip gevelediği ve sonrada kaptırdığı pozisyonla oldu. O pozisyon golle sonuçlanınca maç bitmişti. Dördüncü golde yine bildik sıkıntı yaşandı. Altı pasa doğru gelen ortaya kolay bir kafa ve Gökhan Akkan’ın müdehale etmediği bir kafa şutuyla maç bitti.
Ankaragücü 39 puanda kaldı. Ben maç boyunca bizim maçın yanısıra Giresunspor ve İstanbulspor’un maçlarını da takip ettim. 2 takımda mağlup olunca düşme barajı 40’a düştü.
Artık Ankaragücü için bu kaos dolu, zorluklarla geçen, büyük yanlışlarla giden bu sezonda, kümede kalması için sadece ama sadece 1 beraberlik yetecek. Bu 1 puanın Kayserispor’dan alınabileceğini düşünüyorum. O zaman hepimiz eteklerdeki taşı döküp, bu sezonun sorgulamasını yapacağız. Ancak öncelikle şu sezonu kurtaralım.
Tribünsel anlamda coşkulu bir maçtı. Taraftarın Başakşehir şokunu attığını gördük. Zaten bu tür maçlar doğal motivasyondur. Zaten takım taraftar kadar istekli ve tutkulu olsaydı bu maçtan bir şekilde puan çıkarılabilirdi.
Tribünlerde mutlaka Truva yapan Galatasaraylılar vardır. Ama bunu önlemek de imkansız gibi. Yalnız VİP tribününde bir blokta Galatasaray taraftarının olması yakışmadı. Elbette bu maçın ilkinde İstanbul’da da Galatasaray tarafı, Ankaragücü tarafına jest yapıp tribün vermiştir. Ancak Ankara’da bu sayıyı düşük tutmak gerekliydi. Çünkü orası 50 binlik, burası 20 binlik stadyum.
Maç sonu istenmeyen olaylar oldu. Sincan’da bir Ankaragücü taraftarına onlarca Galatasaray taraftarı hunharca ve acımasızca saldırdılar. Görüntüler sosyal medyaya düştü. Çok çirkin ve adice bir olay bu. Bir kişiye yaklaşık 20 kişinin saldırması çok çirkin. Ankaragücü taraftarının aracı zarar gördü, darp edildi. Elbette bunun hukuksal anlamda bir yaptırımı olacaktır. Ancak bu tür saldırılar aradaki düşmanlığı körüklemekten başka bir işe yaramaz. Çok ayıp gerçekten. Bu kardeşimizin her zaman yanında olduğumuzu söylemek isterim.
Evet geldik köprüden önceki son çıkışa. Son 2 hafta. Bu hafta rakip Kayserispor. Yukarıda yazdım. 1 puan bizi bu saçma sapan sezondan kurtaracak.
O nedenle cumartesi günü yönetim/teknik heyet/futbolcu ve taraftar kenetlenmeli.
Şu maçtan istediğimiz alalım ve önümüze bakalım.
ORHAN SAL
Yorum Yazın