Bu sezon, hak ettiği platform olan Trendyol Süper Lig’de yeniden boy gösterecek olan Gençlerbirliği, 2025-2026 sezonunun ilk haftasında Trendyol Süper Lig’de geride bıraktığımız sezonun en başarılı ekiplerinden biri olan Samsunspor ile karşı karşıya geldi. Rakibi karşısında dirençli bir oyun ortaya koymasına rağmen Samsunspor’a 2-1 mağlup olarak sezona kötü bir başlangıç yaptı.
Samsunspor maçı öncesinde Gençlerbirliği özelinde kafama takılan çok ciddi bir soru işareti vardı. Bu soru işareti de takımdaki santrafor eksikliği idi. Hatta bu endişemi, bulunmaktan onur duyduğum, Gençlerbirliği sevdalısı dostlarımın bulunduğu Gençlerbirliği İstanbul grubunda da maçtan önce belirttim.
Gençlerbirliği teknik direktörü Hüseyin Eroğlu, Samsunspor mücadelesinde santrafor bölgesindeki oyuncu tercihini Daniel Popa’dan yana kullandı. Tercihini yanlış yönde kullandığını düşünüyorum. Bana göre Leo Gaucho’yu tercih etmeliydi. “Popa ile Gaucho arasında ne fark var?” diye soran okuyucularım olacaktır mutlaka. Haklılar. Çok bariz bir farkları yok. Ancak Leo Gaucho, Popa’ya oranla fizik gücü daha yüksek oyuncu. Ayrıca, fazlasıyla mücadeleci bir karakter. Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Gençlerbirliği forması altında oynadığı maçları izledim. Rakip yarı alanda kaybettiği toplardan sonra bile pes etmeyip o topu yeniden kazanmak için canla başla mücadele eden bir oyuncu. Gençlerbirliği’nin mevcut kadrosunda “kötünün iyisi” olarak niteleyebileceğimiz bir santrafor.
Gençlerbirliği yönetiminin, santrafor transferi konusunda biraz geç kaldığını düşünüyorum. Transfer dönemi sona erene kadar üst düzey iki santraforun kadroya katılacağını bizzat başkan Osman Sungur açıklanmıştı. Transfer edilecek iki golcüden -en azından- birinin Samsunspor mücadelesine yetişmesi gerekiyordu.
67.dakikada, orta saha oyuncusu Carlo Holse’nin attığı gol ile skoru 2-0’a getiren golü buldu Samsunspor. Bu golde, Gençlerbirliği kalecisi Gökhan Akkan’ın çok büyük bir hatası vardı. Holse’nin bir hayli uzaktan çektiği sert şutu kontrol altına alamadı Gökhan. Bana göre, çok rahat kontrol altına alabilirdi. Zira önünde, kendisinin topu görmesini engelleyecek hiçbir oyuncu bulunmuyordu.
Gökhan Akkan’ın, Gençlerbirliği’nin yeni sezon öncesinde yaptığı en iyi transferlerden biri olduğunu düşünüyorum. Çok kaliteli bir kaleci. Ligimizin en tecrübeli file bekçilerinden biri. Ancak, henüz sezonun başında yapılan bu basit ve talihsiz hatanın Gökhan Akkan’ın eksi hanesine yazılacağı gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Tecrübesiyle, ilerleyen haftalarda bu hatasını telafi edecek performanslara imza atacağını düşünüyorum.
Samsunspor-Gençlerbirliği maçında Gençlerbirliği tarafında “olumlu” anlamda gözüme çarpan en iyi oyuncu Metehan Mimaroğlu oldu. Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında sergilediği üst düzey performans ile Gençlerbirliği’nin hak ettiği platform olan Trendyol Süper Lig’e yükselmesinde en büyük paya sahip oyunculardan biriydi.
Trendyol Süper Lig’e de bu performansı ile paralel bir çizgide başladı Metehan.
Samsunspor karşısında sergilediği performans olağanüstü idi. Kelimenin tam anlamıyla “parmak ısırttı.” 88.dakikada kaydettiği gol mükemmel idi. Aynı zamanda, Gençlerbirliği takımının en mücadeleci oyuncularından biriydi. Müthiş bir mücadele örneği gösterdi. Ayağındaki topu kaptırmamak için büyük bir savaş verdi adeta. Bu performansını arttırarak devam ettirmesini temenni ediyorum.
Samsunspor’a 2-1 mağlup olan Gençlerbirliği, 2025-2026 sezonunun ilk haftasını puansız tamamladı.
Gençlerbirliği takımı, Samsunspor mağlubiyetini çok fazla kafasına takmamalı. Sonuç olarak Samsunspor, geçtiğimiz sezonu üçüncü sırada tamamlamış bir takım. Kadrolarını da büyük oranda muhafaza edip üzerine ekleme yaptılar.
Gençlerbirliği’nin ise kadro kalitesi ortada. Şu an itibariyle oldukça dar bir kadro yapıları var. Tabiki, mevcut kadronun üzerine mutlaka takviyeler yapılacaktır. Bu takviyelerin en kısa sürede yapılması gerekiyor.
Takviye yapılması gereken ilk mevki -hiç şüphesiz- santrafor bölgesi. Şu an itibariyle mevcut kadroda iki santrafor var. Popa ve Leo Gaucho... Ancak Hüseyin hocanın, Süper Lig gibi zor bir platformda, bu iki oyuncu ile devam etmek isteyeceğini zannetmiyorum. O yüzden, üst düzey iki santrafor transferi “olmazsa olmaz “ bir gereklilik...
Yeni transfer Henry Onyekuru, fiziksel olarak henüz istenilen seviyede değil. Birkaç hafta daha takımdan uzak kalacağı belirtiliyor. Onyekuru transferi hakkındaki düşüncelerimi 31 Temmuz 2025 tarihinde Sporanki için kaleme aldığım “Sağ kanat ve santrafor mevkilerine transfer gerekiyor” başlıklı köşe yazımda belirtmiştim. Avrupa futbolunda piyasası olan bir oyuncu, kariyerinin en olgun döneminde, Gençlerbirliği gibi düşük bütçeli bir takıma transfer oluyorsa insanın kafasında 40 tane tilki, kuyruğunu sallaya sallaya dolaşır!
Gençlerbirliği yönetiminin, Henry Onyekuru transferi için harcanan süre zarfında zaman kaybettiğini düşünüyorum. Bu takımın Onyekuru’dan daha acil ihtiyaçları var. Sağ kanat bölgesinde Amilton’un ayrılığı ile doğan boşluk halen doldurulabilmiş değil. Bu takımın santraforu yok! Sol kanatta formda bir Metehan Mimaroğlu varken Onyekuru transferi biraz daha bekleyebilirdi diye düşünüyorum.
Santrafor eksikliği hissedildi

Herzaman ki gibi süper tespitler.
Muhsin iğrek
13-08-2025 12:03