MENU
  • ARDA GÜLER
  • KEREM AKTÜRKOĞLU
  • BURSASPOR
  • TÜRK TELEKOM BASKETBOL
  • ANKARA
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • SPORANKİ
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
SPORANKİ
SPORANKİ
SPORANKİ
  • ANKARAGÜCÜ
  • GENÇLERBİRLİĞİ
  • KEÇİÖRENGÜCÜ
  • MİLLİ TAKIM
  • ANKARA FUTBOLU
  • ANKARA SPORU
  • DİĞER SPOR
Kapat

Ankaragücü ile nerelerden nerelere...

Ana SayfaYazarlarOrhan SAL
22 Temmuz, 2022, Cuma 10:11
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ankaragücü ile nerelerden nerelere...

Kongreden sonra yazdığım bir yazımdı. Şimdi yayınlamak nasip oldu. Ankaragücü son 12-13 yılda inanılmaz gel gitler yaşadı. Battı denildiği bir dönemde yükseldi, yükselip iyi imkanlara kavuştuğunda da başarıyı yakalayamadı.

30 Ağustos 2009. Beştepe Tesisleri Başkanlık binası bodrumunda kongredeyiz. Gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Bir kuş gibi, tedirgin bir şekilde Beştepe’ye gelen Ahmet Gökçek, kulübü aldı ve gitti. O günkü başkan Cengiz Topel Yıldırım’dı. Cemal Aydın, Melih Gökçek ve Cengiz Topel Yıldırım, kongreden önce Altınpark’ta anlaşmışlardı.

Başkan Yıldırım da tribün liderlerini çağırdı ve durumu anlattı. Tribün liderleri, Yıldırım’a “Gökçek’lerin önünü açın. Biz artık başarı istiyoruz” dediler, Yıldırım’da “eğer Gökçek’ler bu takım için vaad etiklerini yapacaklarsa ben de bu kulübün kapısında bekçi bile olmaya razıyım!” dedi ve çekildi.

14 yıl başkanlık yapan Cemal Aydın, kupalar veya şampiyonluklar getirmedi. Ama bütçe düzgün yönetildi. Cengiz Topel Yıldırım’da o çizgiden devam etti. Gökçek’lere kulüp verildiğinde 16 milyon TL gelir, 22 milyon TL borç vardı. Yani gelir/gider birbirini dengeliyordu.

Gökçek’lerde kulüp 2 sezon kaldı. O dönemde yayın gelirleri birden bire müthiş arttı. Zaten bu kadar artacağını kestirebilselerdi Cemal Aydın kulübü ne bırakırdı, ne de Cengiz Topel Yıldırım’a bıraktırırdı.

Kulüp Gökçek’lerin elindeyken 2 sezonda yaklaşık 100 milyon TL yayın geliri geldi. Ama her ne hikmetse kulübün borcu arttı.

Gökçek’lerin geldiği 30 Ağustos 2009 kongresinin (3 Ocak 2010 kongresi ile birlikte) usulsüz olduğuna dair dava açılmıştı. Dava; 25.Asliye Hukuk Mahkemesinde  açanlar lehine sonuçlandı. Ağustos 2011’de yasal süreç sona erdi Gökçek’ler mecburiyetten kulübü tekrar Cengiz Topel Yıldırım’a devretmek zorunda kaldılar. Ama kulübün borcunun  100 milyonun hayli üzerine çıktığı göründü. O güne göre korkutucu, ürkütücü bir borç rakamıydı bu. Tüm gelirlerde temlikliydi. Yabancı futbolcular FİFA’ya gitmişti. Kalanlar teker teker tek taraflı fesih edip kaçıyorlardı. Puan silme cezaları gelecekti. Ki sonradan geldi. Hattı küme düşürülme konuşuluyordu. Felaket adım adım geliyordu.

2011 sonunda Tandoğan Spor Salonu’nda yapılan ve çok büyük olayların yaşandığı kongrede Cengiz Topel Yıldırım bıraktı. O olaylı kongre karanlık günlerin habercisiydi. Kötü günler bitmişti. Çok daha kötü günler bizi bekliyordu.

Sonrasında “kulübe üye bile olamazken başkan oldum diyenler”, Rus hatunları tribünlere getirenler, herkesten habersiz gizliden başka takımlara oyuncu satanlar, cezaevine düşen başkanlar geldi geçti. Satılan maç bileti paralarının kimin cebine girdiği bile belli değildi. Kulüpte su yokken, birileri bilet paralarını paylaşıyordu.

Tandoğan’daki kongrede kürsü devrildi.

MKE Kurumu içindeki küçük bir odada yapılan kongrede silahlar konuştu.

Beştepe’deki bodrum kattaki bir kongrede kulüp artık kayyıma kalıyordu. Ama tribünlerin önde gelenleri hazirunu "bir şekilde" tamamladılar ve 35 üyeyle yeni başkanı seçtik.

Ardından kulüpte formasız, susuz, elektriksiz, doğal gazsız, yemek çıkamayan, tarihi “Menemen yenen” günlerden geçtik.

Beştepe’de hacizler kol geziyordu. İcra memurları kulüpte cirit atıyordu. Takımın kalan şortları, tozlukları, odalardaki eski püskü televizyonlar birer birer alınıp icra memurları tarafından götürülüyordu.

Taraftarın topladığı paralarla kulüp yaşamaya çalışıyordu.

Taraftarların Ulus halinden gönderdiği sebzelerle yemek çıkıyordu.

Yaşananlara isyan eden taraftarlar Samet'in başlattığı kampanyayla çadırda açlık grevine girdiler.

Sivas’ta kar yağışı altında ıslak formayla mücadele edilecekti.

Tandoğan Tesisleri tarlaya dönüşmüştü..

Köy kasaba deplasmanlar başlamıştı. Bozüyük'ü hayatımda ilk kez bir Ankaragücü maçında gördüm. 

**

Bir gün bayramlaşmaya davet edildik. Atilla Süslü, Hikmet Hancıoğlu ve Bülent Sönmez’den başka yönetici yoktu. 18 tane genç oyuncu kalmıştı. Bir de kulüp görevlisi. Medyadan da sadece Bülent Atlas ve ben vardık. Medya bile Ankaragücü’nün yüzüne bakmıyordu. Beştepe Tesisleri adeta çöle dönmüştü. Yaprak kımıldamıyordu. Ağaçlar bitkiler kuruyordu.

2 kez küme düştük. 2.Ligin düşme hattına kadar gördük.

**

Artık batma yolunda son aşamaya gelindiği noktada Metin Akyüz ve Atilla Süslü son bir hamleyle Mehmet Yiğiner’i göreve davet ettiler. Mehmet Yiğiner geldi ve esnaf / taraftar işbirliği ile takımı tekrar ayağa kaldırdı.

Mehmet Yiğiner’in kulübü almayı düşündüğü günlerde Tandoğan’da borçları inceliyordu. Mehmet Yiğiner esnaf camiasının önde gelen itibarlı bir lideriydi. Ama camiada tanımıyordu. Atilla Süslü, “Tandoğan’a gelirsen, Mehmet Yiğiner burada. Evrakları inceliyoruz. Görüşürsün” dedi.

Kış günü, gecenin bir yarısıydı. Tandoğan’a gittim. Başkanlık odasındaki dev masanın üzeri tamamen evrakla doluydu. Bu evrakların hepsi borç evrağıydı.

Manzara korkunçtu. Dosya dosya evrak vardı. Hepsi borçların listesiydi. İnsanın gözü korkuyordu.

Başkan Mehmet Yiğiner’le ilk kez ben görüştüm ve fikirlerini aldım. Bunu Sporanki’de yayınladım. Yiğiner, durumun sandıklarından daha vahim olduğunu söyledi. Ama olaylı Konyaspor maçından sonra ”Demirden korksak, trene binmezdik!” dedi ve kulübü aldı. (Tren örneğini veren o Mehmet Yiğiner’le Süper Lige çıktığımız ilk sene hızlı trenle Konyaspor maçına giderken tesadüf karşılaşmıştık) Ardından iyi bir planlama ve avukat Erdal Kesebir’in muhteşem organizasyonuyla  50 tane dosya temizlendi. Bürokrasiyi Kesebir halletti, başkan Yiğiner’de takımı Süper Lige çıkardı. Metin Akyüz ve Atilla Süslü’nün çok değerli anlamı olan Mehmet Yiğiner hamlesini yapmaları kulübün tekrar düzlüğe çıkmasını sağladı. 

**

Bu kısa özetin her biri, ama inanın her birinden ayrı bir kitap çıkar. Ben bu sürecin hepsini canlı canlı yaşayan biri olarak bunu net olarak ifade etmek istiyorum.

Çok zor günlerden geçtik…

Ankaragücü geçen ay bir kongre yaptı. Kongre acayip cafcaflı geçti. Ankara’nın en özel kongre salonundaydı. Maliyetliydi. Ama kulübe yakışır bir kongre yapıldı. Kongrede çok güçlü bir yönetim seçildi.

Bu yönetimden büyük mali kaynak kulübe girecek. Ki bazı yeni üyelerin milyon dolar bazında kaynak sağlayacağını biliyoruz. 

Bugün Ankaragücü’nde artık milyon dolarların konuşulduğu inanılmaz güçlü bir yönetim var. Zaten kulüpte Faruk Koca süreciyle büyük bir vizyon değişimine gidildi. Son kongrede benim gibi sürecin yakın takipçisi olan gazeteci  arkadaşım Murat Gürgen’le sohbet ederken “Nereden nerelere geldik !” dedik…

Bu durum bizim gibi Ankaragüçlüleri o kadar mutlu ediyor ki, bunun tarifi yok. “Sahipsiz Ankara !” diye ağlarken, bugün masayı toplayıp Ankara’ya stadyum yaptırmak için insanları ortada buluşturan bir başkan Faruk Koca var. Mali durum iyi, takıma özel uçaklarla starlar geliyor. Bu starlar Avrupa’nın önde gelen medya kuruluşlarında haber oluyor. Beştepe tesisleri modernize ediliyor. Bu yüzden Saray’ı tesisleri aklımıza bile gelmiyor, takım için büyük hedefler konuluyor, şanlı kulübün filmi çekiliyor. Tandoğan artık pırıl pırıl..

Tabii bu süreçte sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankaragücü’ne ilgisi ve katkısını asla unutmamalıyız. Hepimizin farklı farklı siyasi görüşleri var. Ama söz konusu Ankaragücü olunca siyasetimiz de Ankaragücü’dür. Başkan Faruk Koca’nın her sohbetimizde Erdoğan’ın katkılarını anlatmasını da asla yok sayamayız. Kongrede yaşanan küçük bir olaydan yola çıkarak bazıları, bunun aksini manüpüle ve empoze etmeye çalıştılar. Ama kimse de bunu yemez. Faruk Başkan, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çevresinde kalan en güvendiği birkaç isimden birisidir. O yüzden nafile çabalar da kimseyi korkutmaz! 

Gelinen noktada mali duruma baktığımızda MKE Ankaragücü Spor Kulübü’nün görünen borcu 372 milyon TL. civarı. Tabii bu rakama yeni transferlerin bedelleri dahil değil.

Mevcut borç bir Süper Lig takımı için korkutucu bir borç değil. Bu borç içinde sevindirici olanı ise futbolcu ailesine olan borçların ödenmiş olması. Yani kalan borç kişilere ve bazı bankalara. Devlete olanlar ise yapılandırılmış. Tabii yapılanan eski futbolcu borçları da var. Ama bunlarda düzenli bir şekilde ödeniyor.

Faruk Koca yönetimi son kongrede transfer yasağının kalktığını açıkladı. Bu kadar güçlü bir yönetimin mevcut futbolculara borç filan takacağını düşünmekte cahillik olur elbet. Tıkır tıkır işleyen bir mali sitem var. Ayrılan oyuncuların vaadedilmeyen şampiyonluk primlerinin bile verildiği bir düzende içerideki hiçbir oyuncunun parası kalmaz.

Bu harika!

Çünkü mali durum iyi olursa, futbolcunun kafası rahat olur, kendisini işine verir. Bu da başarıyı getirir. Tıpkı geçen sezon olduğu gibi.

Ancak bugün artık çok yüksek bütçelerden konuşuyoruz. Öyle ki bu bütçeler şampiyonluğa oynayan takımların bütçesine yakın bütçeler. Geçenlerde İstanbul merkezli bir gazeteden arandım ve son bütçeyi benden teyit ettiler. Sonra gazetelerinde ilk sayfadan verdiler.

Rakamlar büyük olunca haliyle ilgi çekiyor. Ama bende de bir tedirginlik yaratıyor. Şöyle ki; artık geçmişi bir daha yaşamak istemiyorum. Bu bütçeler iyi yönetilemezse, gerçekten kulüp yine çok sıkıntılı süreçlere girebilir endişesi var.

Yukarıda yazının başında bugüne gelen süreci yazdım. Çok sıkıntı çekti bu kulüp. Aynı sıkıntıları bir daha yaşamak istemiyorum. O yüzden mali disiplin çok önemli.

Yeni yönetimin aktaracağı kaynaklar kulübe borç yazılmayacaksa, hibe olarak girecekse bu büyük şans olur. Mali yapı aynen bir önceki yönetimdeki gibi sıkı korunmalı. Ki 2021 kongresiyle 2022 kongresini karşılaştırdığımızda az da olsa borçta düşme olduğu gözleniyor. Bu sevindirici ama başkan Faruk Koca’nın da “borçsuz Ankaragücü” sözü var. Başkan Süper Lige çıkarıp sözünü tuttuğu gibi, bu sözünü de tutacağına şüphem yok.

Evet başarı istiyoruz. Ama önceliğimiz kulübün yaşaması ve var olması.

Çünkü burası İmalat-ı Harbiye Ocağı. Şanlı tarih var, büyük mazi var, Kurtuluş Savaşı var, Mustafa Kemal Atatürk’ün izleri var, armanın anlamı var, renklerin anlamı var. 1949 Türkiye şampiyonluğu var, Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu var, Türkiye Kupası şampiyonlukları var, Başbakanlık Kupası şampiyonlukları var, gol kralları var…

Yeni sezonda inşallah bambaşka bir hikaye yezarak, yine tarihe geçecek bir sezon yaşamak en büyük isteğimiz...

ORHAN SAL

Yorumlar

yorum avatar

Orhan bey öncelikle size teşekkür ederim çok güzel bir yazı kaleme almışsın ben Yozgat li bir kardesinizim ama a.gucluyum..ankaragucu.ben a.gucluyum diyen herkesin.takimidir.ben futbolu hiç sevmezler .futbolu bana a.gucu.sevdirdi .a.guclu.olmak başka bir şeydir.imalati.harbiye.ruhudur.hani ne günlerdi o.gunler.amigo . Hüsnü muz.vardi.bilmiyom yasiyormi.yasiyorsa kulakları cinlesin rahmetli yse.rabbim rahmet eylesin inşallah.hani varya.kalemizde .adil.ve.rahmetli.arifin.zamaninda.halil.ibo.lar.nazmiler.hurbes.mehmetler.sadiklar.ne günlerdi o günler.c.baskanligi.kupasinda.nazminin. Şenol Güneş e.attigi gölü hatırlarsanız.o golle.maci.ve.kupayi.almistik....seol.gunes..az.cekmedi.bonnof.nazmiden.senol.en.cok.nazmiden korkardı..birde.g.sarayli..ali.cobani..hastanelik etmişti.tabikide.ali.cobanada.gecmis olsun..tabikide yonetimimizi tatlı tatlı eleştirecegiz.ama başkanımıza da.yonetiminede.sahip.cikar.destek olursak faruk.baskan.bizi süper lig şampiyonluğu na taşıyacaktır inşaallah o günleri de görürüz.hepinize çok teşekkür ederim.basarilarnizin daimi olmasını.dilerim...Kalemizde.kaptan.adil..var.geri dörtlü.celikten.duvar.orta..saha..hepsi..canavaaar..ilerdeeee..Halil.ibo..var...anisini..hatirlatarak..diyorumki..GURURLUYUZ..GUCLUYUYUZ..ANKARAGUCLUYUZ...Hepiniz..Allaha..emanet..olun.insaallah

Ahmet

22-07-2022 19:54

yorum avatar

Orhan bey güzel bir özet olmuş geçmişte yaşananları bu kulübü maçları için araç haline getirmek isteyenleri tekraren okumak hem üzüntü veriyor hemde onlardan kurtulduğumuz için seviniyoruz yalnız bir hakkı teslim etmekte sanırım biraz cimri davranmışsınız Tandoğan tesislerinin pırıl pırıl olduğundan bahsediyoraunuz ama kimin yaptığından bahsetmiyorsunuz Mansur yavaş ın katkılarından bahsetmemişsiniz yani hakkını teslim etmemişsiniz hatırlatmak istedim saygılar

Yilmaz Simsek

22-07-2022 18:24

yorum avatar

Gözlerim dolu evet yöneticilerin emeği vardır ama bu takımı düzlüğe biz taraftarlar çıkardı. güzel özet güzel yazı. emeğinize sağlık.

Can

22-07-2022 16:12

yorum avatar

güzel bir yazı tşk.ler. ankaragüçlülük hiç bir zaman ölmeyecektir. bende ankaragüçlülük 75 li yıllarda lisede başlayan bir sevdadır. bizlerde görevimizi yaptık şimdi şartlar seyirci açısından daha kolay her yer kapalı tribünler sahaya çok yakın. deplasman setyirci kontejanı var. bizde 19 mayısta 85 li yıllarda kapalı sola giderdik neden sadece kapalı tribün olarak orası elimizde idi. idealist bir grupla 90 dk bağırırdık gecekondu müthişti ama kapalı tribün olmadığı için onlara kapalı soldan 90 dk destek atardık çok güzel günlerdi.

irfan

22-07-2022 15:26

yorum avatar

Yazı satırlarını okurken bir yandan da böle film şeridi gibi yaşananlar gözlerimiz önünde yaşanıyor. Toplanan paranın kulüpte göz yaşları ile teslim edilmesi. Islak formayı anlatan Hakan kutlunun sözleri,Sonrasın o muhteşem tuzla maçı yaşananlar sonra kayseri şampiyonluk.Nereden nereye gerçekten Mehmet başkan hizmeti çok sevin yada sevmeyin o sahip çıkmasa işimiz zordu emeği geçen herkese teşekkürler Ankaragücünün buralara tekrar gelmesinden en büyük etken tabi ki bizleriz. Bu saatten sonrada takıma daha çok destek çıkıp kombine ve lisanslı ürün almamız gereklidir herkes taşın altına elini koysun. Önümüzdeki sezonda hedef Türkiye Kupası olsun.

ERSİN AKÇA

22-07-2022 14:19

yorum avatar

Orhan bey yazınızı büyük bir ilgiyle okudum.Ankaragücünün ,dolayısıyla biz eski taraftarların yaşadıkları gözümün önünde bir film şeriti gıbı yeniden geçti.Inanın anlattıklarınız sadece bir özet.Gerçekte yaşananlar tam bir kaos,dram,gözyaşı ve umutsuzluk...Şükürler olsun ki bu günleri görebildik. İnşallah en kötü günlerimiz geride kalmıştır.Faruk Koca ve yönetiminden çok umutluyum.Sahip çıkmalıyız.Maalesef beğenmezlik insan yapısında var ama bunun da ölçülü olması gerekir.Gelecek iyi günlere gebe,bunun inancıyla tüm Ankaragücü camiasına selam olsun.Yazınız için yeniden teşekkürler.

Önder Güler

22-07-2022 13:19

yorum avatar

Çok güzel olmuş yazınız .Şu anki yönetimin alt yapıya verdiği önem de çok çok önemli ANKARAGÜCÜNÜN geleceği altyapıda güzel planlamalar var çok dikkatli takip ediyoruz .ayrıca diğer branşlar boks, veleybol,basketbol,atletizmim. Güzel şeyler oluyor.

Zeki korkmaz

22-07-2022 12:33

yorum avatar

Genç arkadaşlarım bu yazıyı okuyun okutun bugün bir çok şey beğenilmiyor ama geldiğimiz nokta çok farklı çok kötü günlerden geçtik inşallah artık yüzümüz gülecek. teşekkürler Orhan abi.

Hasköy

22-07-2022 12:14

yorum avatar

Ayrıca eklemek istediğim bir şey daha var.Kulübün hentbol takımını da izleyebilmiş bir jenerasyonun üyesiyim ama Rahmetli Cemal AYDIN'ın da hatırasına hizmet anlamında ve son dönemlerde spor dünyasındaki popülerliği de göz önüne alınarak kadın voleybol takımının da canlandırılması hususunu da bir röportaj yahut sohbetiniz esnasında yönetimimize iletirseniz çok memnun olurum.Saygılarımla.

Mehmet Önder

22-07-2022 12:01

yorum avatar

Orhan Bey,Öncelikle kaleminize sağlık.Son günlerde bilhassa futbol takımının transferleri konusunda yapılan bazı olumsuz yorumları okuduğumda-ki elbette olumsuz yorumlar da olacak-aklıma önce bu kulübün sizin de parmak bastığınız o zor günleri geliyor ve bugünler için şükür diyorum.Tribünlerdeki genç arkadaşların o günleri bir şekilde öğrenmesi bilmesi gerekir ki yazınız buna hizmet eder mahiyette güzel bir özet olmuş.Tebrikler.

Mehmet Önder

22-07-2022 11:57

yorum avatar

Çok teşekkür ederim Orhan kardeşim hakkımı teslim ettiğiniz için. Olağanüstü düzgün bir kronolojik özet olmuş.Şimdi MKE Ankaragücü Spor Kulübü''nün tek eksiği kaldı;Kulübün yaşaması için emek verenlere göstereceği saygı ve vefa.

Erdal Kesebir

22-07-2022 11:44

yorum avatar

Çok derli,toplu vede gerçekçi bir özet.

Fatih Elmadağlı

22-07-2022 10:49

Yorum Yazın

Orhan SAL

iletişime geç

Orhan SAL

Bizi Takip Edin
Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
Köşe Yazarları
Burç Tuna
Burç Tuna Ankaragüçlü babalar için
Özdemir AYKANAT
Özdemir AYKANAT Ankaragücü ve rehabilitasyon
Barışcan İĞREK
Barışcan İĞREK Gençlerbirliği için Süper Lig hayırlı uğurlu olsun
Fahrettin TÜRKCAN
Fahrettin TÜRKCAN Ne zaman tünelin sonunda bir ışık görsem, gördüğüm üzerime gelen trenin ışığı oluyor
Orhan SAL
Orhan SAL Çok zor bir maçtı, başarıyla geçildi
Onur AYDOĞAN
Onur AYDOĞAN Başlıyoruz...
Atila Kiper
Atila Kiper MKE Ankaragücü kadın voleybol takımı hedefe emin adımlarla ilerliyor...
Ertan GÜLER
Ertan GÜLER Hadi git dönme geri kapansın alt lig defteri.
SPORANKİ
SPORANKİGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

Sporanki 2010 | Yazılım: Onemsoft

Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle