MENU
  • ARDA GÜLER
  • KEREM AKTÜRKOĞLU
  • BURSASPOR
  • TÜRK TELEKOM BASKETBOL
  • ANKARA
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • SPORANKİ
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
SPORANKİ
SPORANKİ
SPORANKİ
  • ANKARAGÜCÜ
  • GENÇLERBİRLİĞİ
  • KEÇİÖRENGÜCÜ
  • MİLLİ TAKIM
  • ANKARA FUTBOLU
  • ANKARA SPORU
  • DİĞER SPOR
Kapat

Denizi olmayan şehrin denizcileri: TUSAŞ Yelken Takımı'yla ilham veren bir zafer öyküsü

Ana SayfaDiğer SporDenizi olmayan şehrin denizcileri: TUSAŞ Yelken Takımı'yla ilham veren bir zafer öyküsü
Denizi olmayan şehrin denizcileri: TUSAŞ Yelken Takımı'yla ilham veren bir zafer öyküsü
13 Kasım, 2025, Perşembe 13:59
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Röportaj: Burç Tuna | Sporanki 

TUSAŞ Yelken Takımı, Cumhuriyetin 102. yılı kapsamında düzenlenen Cumhuriyet Kupası’nda ORC C kategorisinde Türkiye ikincisi olarak büyük bir başarıya imza attı.

Yelken gibi doğayla iç içe, teknik bilgiyle sezgiyi birleştiren bir sporda var olmak için yalnızca fiziksel güç değil; kararlılık, disiplin ve birlikte hareket etme becerisi gerekiyordu. Üstelik bunu, denizden uzak bir şehirde, günlük hayatın ve mesleki sorumlulukların ortasında gerçekleştirdiler.

Her biri kendi alanında uzman olan bu mühendisler, teknede sıfatlarını geride bırakıp sadece bir takımın parçası oldular birbirine güvenen, birlikte yön bulan bir ekip.

Bir Ankara sevdalısı olarak böylesine güçlü bir ekibin “rüzgârı” Boğaz’a taşıdığını görmek beni son derece mutlu ediyor.
Sporanki.com olarak, ilham veren hikâyeleriyle dikkat çeken TUSAŞ Yelken Takımı’ndan Özgür Taşpınar, Eren Fazlı Utku ve Damla İlbaş ile Ankara’dan Boğaz’a uzanan bu başarı yolculuğunu konuştuk.

Denizden uzak bir şehirde yelkenle tanışmak kolay değil. Bu serüven nasıl başladı? Sizi bu spora yönlendiren şey neydi, ilk ilhamı nereden aldınız?

ÖZGÜR: Ankara’da doğmuş biri olarak denizle ilk tanıştığım günden beri deniz benim için hep bir tutku oldu. Ama konu Ankara olunca sadece tatillerde ulaşabileceğim ve o kısıtlı zamanda tadını çıkarmaya çalıştığım bir tutkuydu. Ta ki 2019 senesinde TUSAŞ Yelken Topluluğu’nun tanışma toplantısı e-postasını gördüğümde inanılmaz heyecanlandım. Çünkü artık sadece tatillerde değil, yaz kış denizde olabileceğimi fark ettim. Aradan geçen beş yılın ardından 2024 yılında gerekli eğitimleri tamamladım ve o günden beri fırsat bulduğum her an teknede olmaya, yarışmaya çalışıyorum. 2025 yılı itibarıyla da TUSAŞ Yelken Takımı’nda yarış sorumlusu olarak gönül verdiğim bu spora devam ediyorum.

EREN: Ben yüzmeye 3,5 yaşında başladım. Sık sık havuzlarda ve denizlerde antrenman yaparak, yarışarak, mücadele ederek dalgalara aşina şekilde büyümüş bir Ankaralıyım. TUSAŞ Yelken Kulübü’nün şirket içi bir e-posta göndererek bizleri temel yelken eğitimi almaya davet etmesiyle bu macera başladı. Mailden önce kulübün geçmişteki başarılarından ilham almıştım. 2024 yılı Mart ayında İstanbul’da temel eğitimi alarak yelken sporuna adım attım. Rüzgâr ve dalgalar arasında mücadele etmek beni yelken sporuna çeken en önemli unsurdu.

 

 

 

DAMLA: Hemen itiraf edeyim, ben TUSAŞ’lı değilim. Babam TUSAŞ’ta çalışıyor, yelken takımı kurucularından biri. Ben de birinci derece yakını olarak bu takımda bulunuyorum. Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği’nde proje koordinatörü olarak görev yapıyorum. Projem Hatay’da deprem sonrası yeniden iyileşmeye dair. Bir Hatay dönüşü babam aradı; “Hafta sonu İstanbul’da yelken eğitimi var, biri iptal etti, gelir misin?” dedi. Yeni bir macera gözüyle bakıp tamam dedim. Neyle karşılaşacağımdan emin değildim ama şimdi dönüp bakınca, hayatımda bana dönüşü en güzel olan “tamam”mış...

Ankara’dan Boğaz’a, denizi olmayan bir şehirden çıkıp Türkiye ikinciliğine uzanmak… Sizin için bu yolculuğun en anlamlı tarafı neydi? “Evet, biz bunu başardık” dediğiniz anı nasıl hatırlıyorsunuz?

DAMLA: Bitiş çizgisinden geçtiğinizde, hakem teknesinden bir düdük sesi duyulur. Ben o sesi duyana kadar genelde halatlara ya da görevim olan balona odaklanırım. 29 Ekim’de düdük sesini duyduğumda başımı kaldırdım ve kaptanın “Elinize sağlık arkadaşlar” dediğini duydum. Yarışın bittiğini o an anladım. Kafamı kaldırdığımda gördüm ki, önümüzde yalnızca bir tekne var! Rüzgâr hafif olsa da sabır ve mükemmel bir ekip uyumuyla ikinci olmuştuk.

Aslında ilk kez “Evet, başardık” dediğim an, geçtiğimiz yıl gezgin sınıfında trofeyi kaldırdığımız andı. Trofe; boğaz yarışı, coğrafi rota ve şamandıra rotalı toplamda 10’un üzerinde yarış içeren ve o yılın şampiyonuna verilen büyük kupa. Büyük emekler içeren trofeyi elime aldığımda yalnızca bir ödül değil, o uzun deniz yolculuğunun anlam bulduğu bir anı tutuyordum.

EREN: Yarış esnasında kaçıncı olduğumuzu bilmek zordur. Sonucu bilmeden sadece görevimize odaklanırız. Eğer yarış sonunda kimsenin başına bir şey gelmemişse, halat dolanmamışsa, kimse suya düşmemişse bu, bizim için başarılı bir yarıştır. Tabii ki ikinci olmak büyük bir gurur. Ama yelken sporunda asıl başarı, ekibin uyumu ve sağlıklı bir şekilde yarışı tamamlamasıdır.

TUSAŞ’taki yoğun tempodan denizdeki rüzgâra geçmek… Fabrika sahasından yelken direğine uzanan bu hikâyede, iş disiplini ve ekip ruhu yarışlara nasıl yansıdı?

EREN: TUSAŞ’ta da tıpkı yelkende olduğu gibi rüzgârı hesaba katmak zorundayız. Havacılıkta rüzgâr faktörü hep vardır. TUSAŞ projeleri yüksek dikkat, koordinasyon ve disiplin gerektirir. Dolayısıyla TUSAŞ Yelken Takımı’nda da aynı ruhu görmek şaşırtıcı değil.

ÖZGÜR: TUSAŞ bir havacılık şirketi. Havacılıkta en önemli şey, mümkün olan en az hatayı yapmak. Biz de yarışlarda aynı anlayışla ilerliyoruz. Hatalarımızdan ders çıkarıyor, antrenmanlar ve durum değerlendirmeleriyle her yarışa en iyi şekilde hazırlanıyoruz. Bizi diğer takımlardan ayıran en önemli şey, bu disiplinimiz ve koordinasyonumuz.

 

 

 

Bir teknede herkesin bir görevi, ama bir de kalbi var. Rüzgârı okumak kadar birbirinizi anlamak da önemli. Takımda sizi bir arada tutan şey ne? Zor anlarda birbirinize nasıl destek oluyorsunuz?

ÖZGÜR: Bu işin özü tutku. Hepimiz aynı şeye tutkuluyuz: denize ve rüzgâra. Farklı karakterlerde altı kişiyiz ama aynı amaç için emek veriyoruz. Şamandıra dönüşleri genelde en kaotik anlardır; ama o anda arkadan gelen “Haydi! Bravo!” sesleri, önde yalnız olmadığını hatırlatır. Bir yarışta balon mandarı kopmuştu. Direğe tırmanmam gerekti. Aşağı baktığımda ekip arkadaşlarımın telaşla beni desteklediğini gördüm. O anda korkum geçti; çünkü direğe yalnız değil, tüm ekibimle birlikte tırmanıyordum.

DAMLA: Yelken hepimiz için bir güvenli alan. İşten, stresten, korkulardan uzak… Bizi bir arada tutan şey, bu ortak güvenli alan. Her bitiş çizgisinde bunu hissediyorum. Henüz sıralama belli olmadan herkes birbirini tebrik eder. Çünkü tek başımıza koskoca tekneyi yürütemeyiz ama ekip olarak büyük tekneleri geçebiliriz.

Bir yarışta cenova yelkeninden sorumluydum.
Rüzgâra karşı her dönüşte buna tramola denir ön yelkeni diğer tarafa geçirirken halatı kontrollü biçimde gevşetmem, yani boşlamam gerekiyordu.
Bir seferinde ayağım kaydı, teknenin içine düştüm; ama tam zamanında halatı bıraktım.
Eren, yelkeni yeni tarafa aldı, bana elini uzatıp “İyi misin?” diye sordu.
O an anladım ki, yelken sadece rüzgârla değil, ekiple birlikte yarıştığın bir spormuş.

Denizde her şey saniyeler içinde değişiyor; rüzgâr, akıntı, yön… Bu kadar değişken bir ortamda doğru kararı vermek için en çok neye güveniyorsunuz? Tecrübe mi, sezgi mi, yoksa ekip uyumu mu?

EREN: 29 Ekim yarışında 15 saniye farkla birinciliği kaçırdık. Denizcilik bir tecrübe işidir ama yalnızca tecrübeyle olmaz. Takımın kabiliyeti, birbirine duyulan güven ve uyum da belirleyicidir. Kazanmak istiyorsanız biraz tecrübe, biraz sevgi, en çok da ekip uyumu gerekir.

ÖZGÜR: Yarışı kazanmak için önce iyi bir başlangıç yapmak gerekir. Rüzgârı doğru okumak kritik. Tecrübe ve sezgi çok önemlidir ama şartlar değiştiğinde ekip uyumu her şeyden değerlidir. Bazen sonucu bireysel yetenek değil, ekibin birlikte hızlı karar verebilme becerisi belirler.

 Ankara’da yaşıyorsunuz ama denizle bağınızı hiç koparmıyorsunuz. Bu uzaklığı nasıl aşıyorsunuz, hazırlıkları nasıl organize ediyorsunuz?

EREN: Yarış takvimleri yıl başında açıklanır. Katılacağımız yarışlar belirlenince herkes ulaşım ve konaklamasını organize eder. Bazen özel araçlarla, bazen tren veya uçakla gideriz. Konaklamayı da otelde ya da teknede kalarak sağlarız.

DAMLA: O kadar çok yolculuk yapıyoruz ki artık İstanbul yolu için şarkı listelerimiz var. Üstelik karşımızda Donanma Komutanlığı, Deniz Harp Okulu, Galatasaray ve Fenerbahçe gibi dev takımlar var. Bu takımların arasında derece elde etmenin keyfi gerçekten bambaşka.

 

Cumhuriyet Kupası’nda Türkiye ikinciliği… O anı bize biraz anlatır mısınız? Hangi kare gözünüzün önünde hâlâ duruyor?

ÖZGÜR: Cumhuriyet Kupası her yelkencinin kazanmak isteyeceği bir kupa. Marinadan tüm tekneler bayraklarla donatılmış halde çıkar. Yüzlerce insan, deniz üstünde aynı coşkuyu yaşar. Dolmabahçe önünde Ata’ya yapılan saygı duruşu ise yarışa ayrı bir anlam katar. O an, rüzgâr kadar duygular da kabarır.

DAMLA: 29 Ekim’de Dolmabahçe önünde, Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan Boğaz’da, onlarca tekne aynı anda durup selam verdi. O sessizlikte sadece dalgaların sesi vardı. Ardından İstiklal Marşı okunurken bayrakların rüzgârla dalgalanışı… O an hepimizin içini bir gurur kapladı. Derece, o duygunun yanında ikinci planda kaldı.

 

Şimdi sırada ne var? Yeni hedefleriniz neler?

DAMLA: Hedeflerimizden biri TUSAŞ Kadın Yelken Takımı’nı kurmak. Bu yıl ilk kez kadın kupasına (Denizkızı Yelken Kupası) katıldık. Kadınları yelken sporunda daha görünür kılmak, dayanışmayı denize taşımak istiyoruz.

ÖZGÜR: En büyük amacımız bilinçli denizciler yetiştirmek. Şimdiye kadar 500’e yakın çalışma arkadaşımız yelkenle tanıştı. Yarış takımı olarak da istikrarlı başarılar elde etmek istiyoruz. Uzun vadede uluslararası yarışlarda Türkiye’yi ve TUSAŞ’ı temsil etmek en büyük hayalimiz. Çünkü biz her yarışta sadece rüzgâra değil, birbirimize güveniyoruz.

 

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

Denizi olmayan şehrin denizcileri: TUSAŞ Yelken Takımı'yla ilham veren bir zafer öyküsü
Denizi olmayan şehrin denizcileri: TUSAŞ Yelken Takımı'yla ilham veren bir zafer öyküsü
Türk Telekom, Avrupa'da 100'lük attı!
Türk Telekom, Avrupa'da 100'lük attı!
Gençlerbirliği, Antalyaspor ile karşılaşacak!
Gençlerbirliği, Antalyaspor ile karşılaşacak!
Toplu yeni üyelik yapma yolunu seçen yönetimler olumsuz tabloları gerilerinde bıraktı
Toplu yeni üyelik yapma yolunu seçen yönetimler olumsuz tabloları gerilerinde bıraktı
Bahis soruşturması ile ilgili yeni açıklama geldi
Bahis soruşturması ile ilgili yeni açıklama geldi
Gençlerbirliği, Antalya'da hazırlanacak
Gençlerbirliği, Antalya'da hazırlanacak
Sincan Belediyesi Ankaraspor - Ankaragücü maçının oynanacağı tarih belli oldu
Sincan Belediyesi Ankaraspor - Ankaragücü maçının oynanacağı tarih belli oldu
Eski Ankaragücü Başkanı Gazi Ercüment Tekin'den açıklama
Eski Ankaragücü Başkanı Gazi Ercüment Tekin'den açıklama
İsmet Beltan istifa etti
İsmet Beltan istifa etti
Gençlerbirliği'nden oyuncu yok!
Gençlerbirliği'nden oyuncu yok!
BADP AÇIKLAMASI: Kaldıramadığınız yasağı Bağımsız Ankaragücü yönetime atamazsınız!!!
BADP AÇIKLAMASI: Kaldıramadığınız yasağı Bağımsız Ankaragücü yönetime atamazsınız!!!
Ankaragücü Kulübü'nden kalıcı yasakla ilgili açıklama
Ankaragücü Kulübü'nden kalıcı yasakla ilgili açıklama
TFF, Ankaragücü'nün 7 oyuncusunu PFDK'ya sevk etti...
TFF, Ankaragücü'nün 7 oyuncusunu PFDK'ya sevk etti...
Nesine 2. Lig ve Nesine 3. Lig'e 2 hafta ara verildi.
Nesine 2. Lig ve Nesine 3. Lig'e 2 hafta ara verildi.
Türk futbolunda 1024 futbolcu şoku!
Türk futbolunda 1024 futbolcu şoku!
Süper Ligde toplu sonuçlar, puan durumu ve gelecek haftanın programı
Süper Ligde toplu sonuçlar, puan durumu ve gelecek haftanın programı
FC Shakhtar’dan 10 Kasım’da anlamlı mesaj
FC Shakhtar’dan 10 Kasım’da anlamlı mesaj
Saygıyla ve özlemle anıyoruz...
Saygıyla ve özlemle anıyoruz...
3.Lig derbisinde Polatlı, Çankaya'yı yendi
3.Lig derbisinde Polatlı, Çankaya'yı yendi
Yalçın Koşukavak: "Oyunu ve oyuncuları geliştirmeye çalışıyoruz"
Yalçın Koşukavak: "Oyunu ve oyuncuları geliştirmeye çalışıyoruz"
Bizi Takip Edin
Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
DİĞER SPOR

Bahis soruşturması ile ilgili yeni açıklama geldi

FC Shakhtar’dan 10 Kasım’da anlamlı mesaj

Bahis soruşturmasında 21 gözaltı

Hacıosmanoğlu: "Kim olursa olsun, o kişi Türk futbolunda bir daha yer almayacaktır"

29 Ekim kutlu olsun...

SPORANKİ
SPORANKİGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

Sporanki 2010 | Yazılım: Onemsoft

Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle