12 Dev Adam’ın her birinin emeği birbirinden büyük, Ergin Ataman’a tabii ki ayrı bir pencere açmak gerek. Alperen pota altında devleşiyor, Larkin büyük oynuyor, kaptan sakatlığına rağmen sahada yol gösteriyor; Ercan, Furkan, Kenan, Şehmus, Onuralp, Ömer Faruk, Sertaç… Hepsinin katkısı yarın kupanın kulbunu tutmaya yetti. O yüzden yarın gece sadece bir maç değil, bir neslin emeğinin karşılığı olacak. Ama ben bu satırlarda farklı bir pencereden bakmak istiyorum: Adem Bona’dan söz edeceğim. Biz Nijerya’yı futbol ülkesi olarak tanıdık. Ülkemizde ve dünyada forma giymiş pek çok başarılı isim oldu. Ama Nijerya’dan ülkemize gelen ve yarınki tarihi finalde sahada olacak bir ismin penceresinden bakmaya çalışacağım. Nijerya’nın sıcak sokaklarında başlayan hikâye, bugün kalplerimizi ısıtmaya devam ediyor. Adem Bona’nın yaşam öyküsü sadece bir sporcunun kariyer yolculuğu değil; aynı zamanda kayıpların, fedakârlığın ve minnetin sahadaki yansıması.
Babası o doğmadan önce hayata veda etmişti. Annesi, beş çocuğun yükünü tek başına sırtladı. Zorluklara rağmen oğlunun hep yanındaydı. İşte bu yüzden Adem, yıllar sonra bir röportajında “annem benim kahramanım” diyecekti. O röportajda ayrıca şunu da söyledi: “Annem Türkiye’de benimleydi, bana baktı, her şeyimle ilgilendi.”
O ateş, 13 yaşında çekilen bir video sayesinde Türkiye’de alevlendi. Sokaklarda oynarken kaydedilen bir görüntü, İstanbul Basket’in antrenörlerine ulaştı. Boyu, fiziği ve enerjisiyle dikkat çeken Adem, davet edildiği Türkiye’ye adım attığında yanında getirdiği tek şey pota altında savaşan kalbiydi. Ne dili biliyordu ne de kültürü. Ama kısa sürede Türkçeyi öğrendi, yeni bir hayata uyum sağladı.
Türkiye, kısa sürede onun ikinci yuvası oldu. Burada büyüdü, burada güçlendi, burada milli formayı giydi. Bona, UCLA Bruins’de kolej basketbolu oynadı ve Pac-12 Sezonun En İyi Beşi ile Pac-12 Yılın Savunma Oyuncusu seçildi. UCLA’den NBA’e, Philadelphia 76ers’a kadar uzanan kariyerinde, Türkiye’nin izini her adımında taşıdı.
Ama Adem’in hikâyesi hiçbir zaman sadece kendi yolculuğu olmadı. Onun teri, takım arkadaşlarının nefesine karıştı; bireysel çabası, kolektif bir umuda dönüştü. Artık o sadece Adem Bona değil, 12 Dev Adam’ın kalbinde atan yüreklerden biri.
2001’de kaybedilen bir final vardı.
Bir neslin kalbinde iz bırakan o akşam, zamana emanet edildi. O finalde sahada olan Hidayet Türkoğlu, bugün federasyon başkanı olarak belki de en çok heyecan duyan isim olacak. Ama ben şuna inanıyorum: en büyük emek ve her başarılı çocuğun arkasında anneleri vardır. O kupa kaldırıldığında ise 12 dev yüreğin ilk arayacakları , yine anneler olacaktır.
Nijerya’dan Türkiye’ye Adem Bona’nın final hiyakesi

Yorum Yazın