© Sporanki 2010

ÖZEL | Filistin’in Pelé’si: Kayıp bir yıldız, sonsuz bir çığlık

Filistin’in Pelé’si: Kayıp Bir Yıldız, Sonsuz Bir Çığlık

1984 yılında Gazze’de doğan Süleyman El-Obeid, futbolu savaşın gölgesinde sokak aralarında öğrendi. Khadamat al-Shati, Markaz Shabab al-Am’ari ve Gaza Sport formalarını giydi. 2016–17 sezonunda Gazze Ligi’nin gol kralı oldu.

2007–2013 yılları arasında Filistin Milli Takımı için sahaya çıktı. 2010 WAFF Şampiyonası’nda Yemen’e attığı röveşata golü, yalnızca bir futbol anı değil; umudun vücut bulmuş haliydi. İşte o yüzden ona “Filistin’in Pelé’si” denildi.

Süleyman El-Obeid’in, eşi Doaa ile birlikte, en büyüğü 15, en küçüğü henüz 5 yaşında olan 5 çocuğu vardı.”

Eşi, onun için şu sözleri söyledi:
“Her gün çocuklarımızı doyurmak için yardıma gidiyordu. Kurşunlar başının üzerinden geçerken bile gitmekten vazgeçmedi.”

Hayatını kaybettiği gün de işte tam bunu yapıyordu: insanlara ekmek götürmeye çalışıyordu.
 

Ve 6 Ağustos 2025’te, Gazze’nin güneyinde yardım bekleyen sivillerin arasında İsrail ateşiyle vurularak hayattan koparıldı.

 

UEFA’nın Sessiz Vedası

El-Obeid’in ölümünün ardından UEFA sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı:

“Elveda Süleyman El-Obeid, ‘Filistinli Pelé’. En karanlık zamanlarda bile sayısız çocuğa umut veren bir yetenek.”

UEFA Başkanı Aleksander Čeferin de ayrıca şunları söyledi:

“El-Obeid’in trajik ölümü beni derinden üzdü. O sadece bir futbolcu değildi; acıya rağmen sevincin, yeteneğin ve gururun yeşerebileceğinin kanıtıydı. Futbola olan adanmışlığı, Gazze’deki ve ötesindeki çocuklara daha parlak bir yarına inanmaları için sebep verdi. Onun kaybı futbol dünyası için büyük bir kayıptır.”

İşte tam o anda Mohamed Salah ortaya çıktı. Bu kez kimsenin unutamayacağı golü, ayağıyla ya da kafasıyla değil; yüreğiyle attı.

Liverpool’un yıldızı Salah, başta UEFA’ya sonra dünyaya şöyle seslendi:

“Onun nasıl, nerede ve neden öldüğünü söyleyebilir misiniz?”

Bu basit ama sarsıcı soru, milyonların içindeki isyanı dile getirdi. Salah, sadece bir futbolcu değil; adaletin, gerçeğin ve insanlığın sesi oldu.

Geriye Kalan

Süleyman El-Obeid’in ardından geriye kupalar, istatistikler, goller değil; onurlu bir miras kaldı. Onun adı çocukların hayallerinde, belki bir gün özgür bir Filistin’in sahalarında yeniden yeşerecek umutlarda yaşamaya devam edecek.

Bugün bu kayıp yalnızca Filistin’in değil, tüm insanlığın ortak vicdanına düşmüş bir çığlıktır.

Ve Salah’ın sorusu kulaklarda çınlamaya devam edecek:

“Onun nasıl, nerede ve neden öldüğünü söyleyebilir misiniz?”

BURÇ TUNA ÖZEL HABER...

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER