© Sporanki 2010

Maçın kırılma anı 62.dakika !

Maçın kırılma anı 62.dakika !

Ricardo’nun yedekte olduğu, Cebrail’in sağ bekte olduğu, Kitsiou’nun kanatta göründüğü, Pazdan’ın orta sahada oynadığı, İlhan’ın çift santrfor olarak birer yabancı gibi Bolingi’nin yanında yer aldığı bir ilk 11’le başladı Ankaragücü.

Ne olduğunu, kadroda neden bu kadar rotasyon yapıldığını, anlayamamıştık ama Fuat Çapa bu takımla 1 aydır çalışıyorsa vardır bir bildiği demiştik.

Maç başladı sistem 4-4-2’ye dönüşmüştü. Uzun yıllardır Ankaragücü’nün 4-4-2 oynadığını görmemiştim. Kanat bindirmelerini seven Çapa’nın Kitsiou ve Adziç’in getirdiği toplarla İlhan ve Bolingi’yi buluşturma taktiği vardı. Ki BB. Erzurumspor takımı buna o kadar müsaitti ki, Hasan ve Osman nispeten kısa boylu stoperlerdi.

Ama bu başarılamadı. Ne Kitsiou’dan, ne de Adziç’ten nede geriden bindirmeye çalışan Cebrail ve Atila’dan kaliteli orta gelmedi. Gelenler kaleci ve defansta eridi.
İlk yarı da buna rağmen kaçan net pozisyon yok muydu? Vardı. Ama oyun olarak ne çok iyi bir takım izliyorduk, ne de çok kötü. Aslında 0-0’la bağlanan bir maç oynar gibi kadro sürmüştü oyuna Çapa. Dörtlü defans. Dürtlünün önünde defans orjinli Kitsiou ve Pazdan, artı Lukasik. Hücum anlamında elde İlhan, Bolingi ve Adziç kalıyordu.

Tabii ilk yarı hem sistem, hem kadro değişimleri nedeniyle boşa harcandı.
İkinci yarı çok farklı başlamadı. Her 2 takımda birbirini çok baskılamadan, yapılacak hataları kollayarak rolantide oynamaya devam ettiler. Ankaragücü adına golün ya karambolden, ya da duran top sonrası havadan geleceğini düşünüyordum. Nitekim 61.dakikada öyle bir karambol anında Bolingi zor da olsa topu çizgiden geçirmeyi başardı. İşte bu gol Ankaragücü adına sezonun ilk maçında 3 puanın müjdecisi olabilirdi. Çünkü o anki kadro yapısıyla Ankaragücü’nün rakipten gol yeme şansı yoktu.

Ama o da ne ?! Golden sonra çok radikal 2 değişiklik yaptı Fuat Hoca. Ankaragücü adına sahadan çıkmaması gereken 2 oyuncu Kitsiou ve Pazdan kenara geldi.

Pinto ve Peintsill sahaya sürüldü. Gol rakibi karmaşaya/keşmekeşe atacakken, bir anda Ankaragücü’nde dengeleri bozdu. Pinto oynamaması gereken ön liberoya kaydı. Peintsill’de orta bölgeyi kalabalıklaştırıp fayda getirmeyen bir şekilde topu ayağında eveleyip geveledi. Takım bir anda bocalamıştı.

Oysa Fuat Hoca’nın yapması gereken şey o kadar kolaydı ki. Golden önce değişim için hazırlığını yapmıştı ya. İşte golden sonra değişecek 2 oyuncuyu “bekleyin !” diyip kenara alsaydı. Aynı formatta maçı devam ettirilseydi takım bocalamazdı. İşte o bocalama döneminde 3 gol birden yendi. (1 tanesi VAR dan döndü).
Ha eğer oyuncu illaki değiştireceksen yapacağın değişiklik asla Pazdan/Kitsiou değişikliği olmamalıydı.Pazdan/Lukasik ikilisini bozmadan, Cebrail’i çıkarıp Kitsiou’yu sağ beke almak, İlhan’ı çıkarıp Saba’yı sağ açığa kaydırmaktı.

Kalan yarım saati bu sistemle devam ettirseydi, son bölümde de hızlı oyuncu Peintsil’i oyuna atsaydı ilk hafta 3 puan alınır, eksiklere rağmen camianın mutlu olması sağlanabilirdi.

Her maçn bir hikayesi vardır. Kimi maçın hikayesini hakem, kimi maçın hikayesini futbolcular, kimi maçın hikayesini dış etkenler yazar.

Bu maçın hikayesi de 62.dakikadaki bu değişiklikte yazıyor.

Yazık oldu 6 puanlık maç kaybedildi. Sezon sonuna kadar ihtiyaç olacak bir 3 puan doğrudan rakibe verildi.

Maç sonu taraftarın bazı oyunculara isyanı vardı. Haksız değiller. Futbolda bazen değişim kaçınılmaz oluyor. Suyun önünde fazla durmamak lazım.

Ancak ilk maçta şu net görüldü. Bu orta saha dizilişi ile üretkenlik olmaz. Orta saha üretken olmazsa gol gelmez.

Yapılacak çok net bir şey var.

Panik ve kaosa yer verilmemeli. 

Transfer yapılmalı.

Yapılan transferler nokta transfer olmalı.

Başka çözüm yok.

Bu camia geçen sezon yaşadığı travmayı bir daha yaşamamalı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER