© Sporanki 2010

Gençlerbirliği iyi yolda

Gençlerbirliği iyi yolda

Biraz Gençlerbirliği ile ilgili bir şeyler yazmak istedim. Öncelikle şunu yazarak başlayalım. Sporanki’nin You Tube kanalımızda (Aynı anda Twitter ve Facebook sayfalarımızda ) her hafta Ankaragücü ile birlikte bir de Gençlerbirliği programı yapıyoruz. Programı Gençlerbirliği sevdalısı arkadaşımız Onur Aydoğan ile birlikte camianın değerli büyüklerinden Nevzat Akçaoğlu abimiz yapıyor.

Burada kulüp menfaatlerine yönelik, ancak olaylara her açıdan bakılan son derece objektif değerlendirmeler yapılıyor. Amaç bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek.

Neden? Çünkü burası Cumhuriyet’le yaşıt dev bir kulüp, müthiş bir miras. Ankara’nın değeri. Korumak kollamak lazım.

Ha bu demek değil ki yanlışlar burada konuşulmasın, her şey sümen altı edilsin.

Hayır öyle de olmuyor. Örneğin bu hafta arkadaşımız Kubilay Güvenç’te programa katıldı ve o da hem yanlışları eleştirdi, hem de kendi tarzınca, aradaki yıllardır devam eden dostluklarına binaen Onur’u ve Nevzat abiyi tatlı tatlı eleştirdi.

E ne güzel !

İşte bırakın herkes istediğini konuşsun.

Tartışılsın, muhalefet de olsun, yol da gösterilsin.
Doğruyu böyle bulabiliriz.

Buradan son günlerde Gençlerbirliği camiasında yaşanan krizlere gelelim. Taraftarların önemli bir kısmı Murat Cavcav’ın yönetim tarzını beğenmiyor.

Haklı oldukları taraf mutlaka vardır.

Taraftar her zaman haklıdır. Taraftara hiç bir yönetim sırt dönmemelidir. Çünkü onlar kulübün emekçileridir. Cefa çekenleridir. Zaten başkan Murat Cavcav ile görüşen taraftarların bazılarını da tanırım. Gerçekten bu camianın değerli isimleridir. Ajandalarında başka bir şey olduğuna asla inanmıyorum. Kaygıları kulüp menfaatlerini düşündükleri içindir.

Taraftar eleştirecek. Eleştirdi de. Murat Cavcav’da karşılıklı görüşlerini açıkladı ve olay bitti.

Zaman zaman her camiada yaşanan dalgalanmalar bunlar.

Önemli olan kulübün yürütülebilirliği.

Belki de bu eleştiriler yol gösterdi ve Gençlerbirliği takımında daha olumlu işler olmaya başladı. Bakın takım iyi yolda.

Bu olumlu işler de bir ekibin eseri tabii ki. Bakın ben Ankara futbolunu, doğal olarak da Gençlerbirliği’ni çok ciddi takip eden birisiyim.

Gençlerbirliği bugün her şeye rağmen yaşayıp, yarışmacı kimliğini sürdürebiliyorsa bunda bayrağı devr alan Murat Cavcav’ın payını yadsıyamayız. Ki şehirden hiç destek almayan, sadece yayıncı kuruluş gelirleriyle yaşayan bir kulübün de büyük hedeflere koşma şansı maalesef yok.

Görülüyor ki Murat Cavcav burada kendince bir sistem kurmuş. Ekibi de var. Bu ekiple ama öyle ama böyle kulübü ayakta tutuyor.

Bana sorarsan Mert Nobre tercihi çok erken bir hamleydi. Ama görüntüye bakarsak şu an bu tercih tuttu. Konyaspor maçının ikinci yarısında çok güzel bir

Gençlerbirliği izledik. Nobre gerekirse sistemi de değiştirerek maçı çok istedi. Ama olmadı. Beşiktaş maçında ise inanılmaz bir takım izledik. Son yıllarda hiç bu kadar keyifli bir Gençlerbirliği izlememiştim. Hele Berat’a kadar gelen ve onun gol yapamadığı bir pozisyon vardı. Kaç pas yapıp, doğru kişiyle topu buluşturdular.

Bunları gördükten sonra artık saygı gösterip destek olmak gerekli.

Bakın herkes yabancı transferi için 40 takla atarken Gençlerbirliği’nin yabancı transferleri resmen nokta atışı. Savunmaya bay tecrübe Diego Angelo cuk diye oturdu.

Sonra Mustafa Kaplan imzalı yabancılar getirildi. Zaten Kaplan bu işi iyi yapan bir isim. Da Motta müthiş çalışkan, açıkları kapatıyor. Profosyonel bir savunmacı orta saha oyuncusu. Johansson yine bir Mustafa Kaplan keşfi. 3 maçını da izledim. Bir sağ bek daha ne yapsın. Bir bakıyorsun kendi ceza sahanda, bir bakıyorsun rakip ceza sahasında. Zaten İsveç Milli Takımıyla Rusya’ya da gol attı. Ve bu hafta izlediğim Dominik Furman kariyerli bir Polonyalı. Ayağına hakim, ne yaptığını çok çok iyi biliyor. Hazır olduğunda tadından yenmez. Bu yabancılar takıma maç kazandırabilecek yabanacılar.

Yerli veya yabancı evet yeteri transfer yapılmamış olabilir. Ama alınan isimler hep faydalı olabilecek isimler. Bunu sağlayan da başkan da başlayarak, teknik direktöre kadar belli bir ekip. Bu ekip Gençlerbirliği’de bu ağır şartlara rağmen bu işi kotarıyor.

Alt yapıda yaşanan ve Taşkın Aksoy hocanın başına gelen olan olayı tasvip etmem mümkün değil. Taşkın hoca tanıdığım kadarıyla müthiş bir hoca ve kulübün alt yapısına büyük katkı verecekti. Ama maalesef yollar ayrıldı.

Bunun dışında da Gençlerbirliği alt yapısını eleştiriler getiremek çok doğru değil. Ha “alt yapıda ne sorunlar var sen bilmiyorsun!”diyen de çıkabilir.

Ama nerede sorun yok ki? Her yerde var Önemli olan bu işi sürdürülebilir bir hale getirmek. Gençlerbirliği Kulübünde de eleştirecek çok şey olsa da, hatalar olsa da kulüp yıllardır kendi kendine yetiyor.

O halde başarılar Gençlerbirliği.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER