© Sporanki 2010

Fatih ''Mert'' Adam Ali İhsan

Fatih ''Mert'' Adam Ali İhsan

Ankaragücü’nde daha önce yazdığımız gibi tarihi kongre gerçekleşti.

Mehmet Yiğiner’in seçime girmemesinden ardından başkanlık için ismi öne çıkan Fatih Mert, Ankaragücü başkanı seçildi.

Fatih Mert, Ankaragücü’ne gönül vermiş hemen herkesin yönetici ve taraftar olarak yakından tanıdığı bir isim. Yönetici olarak hizmet ettikten sonra, taraftar olarak da maçlara sürekli gelmeye devam etti. Camianın içinden birisi. O yüzden Ankaragücü camiasında rahatça kabul gördü.

Listesinde yanında yol arkadaşı Tamer Açar var. Mehmet Yiğiner döneminde de yönetimde yer alan Tamar Açar, alt yapıdaki başarısı ile tanınan bir isim. Ankaragücü’nün satıp para kazandığı bir çok oyuncuda emeği var. Bunlar içinde Altay Bayındır’da var. Bu ikilinin yanında yıllardır  maçlara da birlikte gelip giden İsmail Atasoy’da listede. Atasoy; Meclis ve bürokraside oldukça tecrübeli bir isim ve ilişkileri sıcak tutacaktır. Osman Gazi Kandaş yıllarca yöneticilik yaptı. Çok katkı verdi. Asla reklamını yapmadı. Sadece desteğini verdi, işini yaptı. Bu yönetime çok yakıştı. Yönetim kurulu listesinde olan en ilgi çekici isim tabii ki Faruk Koca. Hem Ak Parti, hem de devlet katında çok önemli bir isim. Bağlantılarını bilmeyen yoktur. Ankaragücü’nün yeni yönetiminin mali yükünü bir şekilde çekecek isim gibi duruyor. Yedek üyeler içinde yer alan Levent Duygun ve Fidayet Özkan yakından tanıdığımız isimler. Ankaragücü’nün neferleri.

Bu yönetimin en önemli özelliklerinden birisi de kavgacı değil, paylaşmacı olmaları. Öyle ki Fatih Mert’in başkanlığı Osman Gazi Kandaş’a sunduğu, Kandaş’ın da Mert’e bıraktığı bilgisini öğrendim.

Ankaragücü’nde bir dönem bitti, başka bir dönem başladı. Mehmet Yiğiner dönemi ile ilgili yazılacak çok şey olacak. Ama bizim bir an önce artık güne konsantre olmamız lazım. Malum kupada da elendik, tüm camianın lige odaklanması gerekli. Kupanın bu sezon gereksizliğini biliyorum. Ama bir 2.Lig takımına da elenmek yakışmadı. Ligde 6 puanlık bir maça çıkacağız. Rakip zorlu Gaziantep FK 20 bin taraftarımız cezalı. Gelebilenin gelmesi gerektiği en önemli maç. Bilet fiyatları da düşürüldü. Derhal bunun hazırlıkları yapılmalı.

Kongreye dönersek maalesef Mehmet Yiğiner finali hiç de iyi yapmadı. O kadar güzel işler yaptı, ama son gün ismini camiada kötü bıraktırdı. Kongrede yaşanan darp olayı kabul edilebilecek bir şey değil.

Darp edilen Ali İhsan Mutlu’yu yıllardır hepimiz yakından tanıyoruz. Çok güzel bir Ankaragüçlü kardeşimiz. Okumuş, kültürlü, iyi yerlere gelmiş. Bir kulüp sadece başarılarıyla değil, bu vizyonlu isimlerle tanınır. Zaten Ali, Ankaragücü’nü Dünya Kupasında Dünya ya tanıttı. Ona hakaret eden Yiğiner bile onu, o dönem tebrik etti. Kongrede de medeni cesaret gösterdi ve çıktı konuştu. Karşılığında da hakaret ve dayak yedi. Söylemleri yanlıştır/doğrudur. Buna karşılık çıkarsın sende cevap verirsin. Ama hakaret edemezsin. Dayak atamazsın.

Ali orada yanlış bir şeyde söylese 20 kişinin ona saldırması çok çirkin ve barbarca. Arkadaşımıza buradan bir kez daha geçmiş olsun diyorum.

Burada ağır ihmaller var. Hem delegeyim, hem basınım. Kongreye 3 aramayla girdim. İçeride de bir çok polis vardı. Polis başkanın tepkisi üzerine orada anında harekete geçip Ali’yi koruma altına almalıydı. Çünkü bu işin oraya varacağı belliydi.

Aslında büyük sıkıntı şu ki; Ankaragücü genel kurul delegeleri içinde o kadar az Ankaragüçlü bıraktılar ki salonda tanıdık adam yoktu neredeyse. Kalanlarda müdehale edene kadar geç kalındı. Orada ben hemen Birol Darçın’ı ve Tolga Güçlü’yü gördüm. Sağolsunlar koştular yetiştiler. Korumaya çalıştılar. Ali İmdat’ın hamlesi de dikkati farklı tarafa çekti. Sonra cesurca çıktı ve diyeceklerini dedi. Keşke Ali İmdat, Birol Darçın, Tolga Güçlü gibi 3-5 kişi daha olaya anında müdahil olabilseydi. O zaman Ali dayak yemezdi. Maalesef bir Ankaragücü kongresinde bir Ankaragücü taraftarı dayak yemiş oldu.

Mehmet Yiğiner’in camiadan koptuğu aslında uzun zamandır belliydi. Ankaragücü camiasında bazı vefatlar oldu. Kendisini cenazelerde göremedik. Ama şoför esnafının her şeyinde vardı. Bu da gösteriyordu ki burada geleceği yok ve kendi camiasına sahip çıktı. Camiası da ona gördük ki çok iyi sahip çıktı.

Olayın yine Ankaragücü açısından başka vahim durumu da şuydu; Başkan kendi camiasının kongrelerine katılıyor. Bunları zaman zaman bende izledim. Orada kendisine ağır eleştiriler yapılıyor. Ama onlara ne kendisi, ne arkadaşları ses çıkarmıyor. Ama söz konusu Ankaragücü olunca adeta linç ediliyorlar. Bu nasıl bir çifte standarttır anlayamıyorum.

Yeni yönetim Ankaragücü’nü mutlaka toparlayacaktır, düzeltecektir. Ama Ali’nin kırılan kalbini nasıl düzelteceğiz inanın onu ben de bilmiyorum.

Burada darpa tepki gösterip salonu terk eden Fatih Mert ve Tamer Açar’ı da kutluyorum. Dışarıda “taraftara dayak atılan yerde olmayız” diyerek ayrıldılar. Çok “Mert” çe davrandılar. Ama hatırı kırılmayacak yerden araya girildi ve döndüler. İyi ki de döndüler. Yoksa bu işler böyle sürer giderdi.

Kongrenin en endişe edici tarafı da kulübün fazla politize olduğu inancı. Evet bu doğru. Ankaragücü çok siyasetin içinde kalırsa zarar görür. O yüzden bu işi tereyağından kıl çeker gibi çözüp içinden çıkmak lazım. Öncelikle takıma sıcak para lazım. Bu parada bir şekilde karşılaşnması gerekiyordu. Şimdi karşılanacak. Eğer kısa vadede bu sıcak paralarla bir rahatlama sağlanırsa, orta vadede kulüp iyi hamlelerle kurumsallaşır ve kendi kendine yetmeye başlar. En çok sevindiğim nokta da artık alt yapıya sahip çıkılacağını bilmem. Eminim ki Tamer Açar ilk fırsatta Tandoğan’daki sahayı yenileyip, oraya bir tribün yaptırıp alt yapı takımlarının tekrar orada resmi maçlarını oynamasını sağlayacaktır.

ORHAN SAL - 1 KASIM 2019

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER